Bilimsel nitelikte bir eser meydana getirirken, yazma oluşumu bire göre değişebilmekte olsa da bir bilimsel eserin bir tamlamasına kadar geçilen aşamalar genel hatlarıyla; konunun seçilmesi, konunun sınırlandırılması, hipotez kurma, araştırma yönteminin belirlenmesi, geçici bir taslak hazırlanması, geçici kaynakçının oluşturulması, okuma-not alma ve yazım aşamasıdır. Buradan sonra bahsi geçecek olan durum bir bilimsel eserin içindiler kısmının oluşturmasına kadar geçen süreçte nasıl bir yol izleneceğidir.
Bilimsel bir eser meydana getirme oluşumunun ilk basamağı olarak konu seçiminin yapılması kabul edilmektedir. Konunun belirlenmesi aşaması bilimsel eser yazma sürecinin diğer aşamalarının ön şartlı olduğu için en mühim aşama olarak büyük ehemmiyet taşımaktadır. Bu sebepten ötürü konu seçiminde dikkatli olunması sonraki aşamalarda karşılaşılabilecek olası problemlerin meydana gelmesine önlem alınabilmektedir (Tiryaki, 2013).
Seçilecek olan çalışma konusunun öncelikle bir problemi olmalıdır ve bu çalışmayla birlikte bilime bir şey katabilmek amaçlanmalıdır. Zira bilim bir okyanus olarak varsayıldığında bir bilim insanın tüm ömründe bilime sunduğu katkı bir damla değerindedir. Bu sebepten ötürü literatürde dönüp dolaşıp aynı şeylerin çalışması yerine her çalışmayla beraber daha önce değinilmeyen bir konuya değinilmelidir. Yine de hiçbir çalışma konusunun bütünüyle özgün olamayacağını belirtmekte fayda vardır burada anlatılmak istenen belirlenen çalışma konusunun daha önce konu hakkında yapılan çalışmalarda değinilmeyen bir hususa değinmesi ya da bilimin dinamikliğine dayanarak daha önceden ortaya atılan bir hususu güncel olarak ele alabilmektir Tiryaki, 2013).
Bilimsel çalışmanın konusu belirlenmeden evvel düşünülen konu kapsamında yapılan çalışmalara bakılırken dikkat edilmesi gereken başlıca hususlara değinmek gerekirse; bilimsel dergilerdeki güncel konular, eski tarihlerde meydana getirilen bilimsel eserlerin önerdiği araştırma konuları, ilgili alandaki akademisyen ve araştırmacıların öngördüğü araştırma gerekliliği duyulan konular, genel olarak kabul görmüş lakin ispatlanmamış kuramlar ve alanla ilgilenen uzmanlar tarafından ispatlanmamış ya da zayıf bir şekilde ispatlanmış iddialar olarak sıralanabilmektedir (Tiryaki, 2013).
Konunun belirlenmesinden sonraki aşamada konunun sınırlandırılması gerekmektedir. Konunun gerekenden geniş olması çalışmanın yazımını zorlaştırdığı gibi, gereğinden dar olması da araştırmayı gereksiz kılmaktadır. Bilimsel eser konunun genişliği eseri meydana getiren kişinin vaktine ve seçilen konuya göre farklılık gösterebilmektedir. Bu noktada seçilen konunun sınırlandırılmasında dikkat edilmelidir. Örnek vermek gerekirse Osmanlı İmparatorluğunda Eğitim hakkında bir konu üzerinde bilimsel bir eser ortaya konulmak isteniyorsa konunun sınırlandırılması gerektedir. Zira altı asır hüküm süren bir devletin her döneminde eğitim anlayışı ve eğitim sistemi aynı olmayacağı için dönem olarak bir daraltmaya gidilmelidir misal olarak Osmanlı İmparatorluğunda Tanzimat Dönemindeki eğitim konusu olarak bir sınırlamaya gidilebilir. Konunun sınırlandırılmasında, araştırılacak konuyla alakalı ön okum, gözlemler ve yapılan düşünme süreci sonucunda bilimsel eseri oluşturacak kişinin zihninde meydana gelen problem ve problemle alakalı öneride bulunacağı çözüm ya da çözümler büyük ehemmiyet taşımaktadır (Tiryaki, 2013).
Eser yazımı için konunun ve sınırlandırılmasın aşamasının ardından konu hakkında literatür taraması yapılmalı ve geçici kaynakça henüz yazım aşamasına başlamadan oluşturmalıdır. Araştırma konusunu belirleyen araştırmacı; yoğun ve hızlı bir biçimde literatür çalışması yapmalı ve ulaştığı referansları kayıt altına almak suretiyle, kendisine bir kaynak listesi oluşturmalıdır. Başlangıç olarak oluşturulan bu kaynak listesi geçidir. Zira oluşturulacak olan eserin durumu doğrultusunda literatür çalışması tüm yazım sürecince sürdürülebilmektedir. Bu doğrultuda, ilk oluşturulan kaynak listesine yenileri eklenebilir veya önceden ulaşılan kaynaklardan kimisi gereksiz görülerek listeden çıkartılabilir. Bu kapsamda kitaplar, bültenler, genel ve süreli yayınlardaki makaleler, istatistikler, raporlar, gazeteler, yıllıklar, seminer bildirileri, arşivler, sözlü ve sesli kaynaklar, veri tabanları ve bunun gibi kaynaklar bir araştırmada yararlanılabilecek kaynaklar arasında sayılabilir.
Literatür taraması yapılmasıyla beraber gerekli notlar ve bilgi fişleri oluşturulmaktadır. Alınan notlarla birlikte araştırmacının nasıl bir yazım süreci tasarladığı aşağı yukarı oluşmaktadır. Bu aşamanın ardından gelen diğer bir önemli husus ise başlık oluşturulmasıdır. Başlık, okuyucuya metinle ilgili fikir veren ve okuyucuyu metne çeken ilk detaydır. Özellikle çalışma konusu ile ilgili araştırma yapan diğer akademisyenlerin akademik metne ulaşmada öncelikli olarak kullandıkları bölüm başlıklardır. Bu açıdan akademik metinlerde başlık seçilirken çok dikkatli olunmalıdır.
Başlığın belli olmasıyla birlikte bilimsel yazının ön sayfaları oluşturulmaya başlanır. Bu aşama yazım aşamasının girişi olarak nitelendirilebilmektedir. Bilhassa tez formatlarında enstitülerin istekleri doğrultusunda sırası değişebilen ön sayfalar ana hatlarıyla; Türkçe ve yabancı dilde özet, içindekiler listesi, varsa kısaltmalar, tablolar ve şekiller listesi olarak devam etmektedir.
Özet sayfalarının içeriklerinin eserin tamamlanmasının ardından yazılmaları daha uygun olacaktır. Zira özet sayfasının oluşturulması ve bilimsel eserin tamamlanması arasındaki süre oldukça uzun sürebilmektedir. Bir araştırmacı araştırmasını yaparken konu kapsamında bilgisini geliştirmekte bu gelişim doğrultusunda en başta planladığı şekle sadık kalmayabilmektedir bu bilimin doğasında olan bir durumdur o yüzden özet sayfalarının içeriğinin bilimsel eserin tamamlanmasıyla birlikte yazılmasında fayda vardır.
KAYNAKLAR
Tiryaki O. (2013). Bilimsel Yayın Hazırlama Yöntemleri, Erciyes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Bitki Koruma Anabilim Dalı Yüksek Lisans Ders Notları (ZBK-521), Kayseri.